Satranç da hayata benzer. Satrançta her taşın bir değeri vardır. Şah’ın değeri sonsuzdur. Tıpkı çocuklarımızın anne babalar ve öğretmenler için değerinin paha biçilmez olması gibi. 2000 yılından beri ilkokulda ders olarak verilen ortaokul ve lisede de kulüp çalışması niteliği kazanan satranç eğitimi, çocuklarımızın kişisel gelişiminde çok önemli bir rol üstleniyor.
Okul öncesi miniklerimiz de Satranç Öğretmenleri Oğuz Cem Akın rehberliğinde tüm taşların isimlerini ve değerini öğreniyor, her taşın ayrı bir görevini olduğunu kavrıyorlar. Öğrendikleri taşları da kağıt üstünde gönüllerince boyayarak hem ince motor becerilerini güçlendirip hem de edindikleri bilgileri içselleştiriyorlar.
Çocuklarımızın mantıklı düşünebilme, planlı ve programlı hareket etme, olaylara doğru yorumlarla yaklaşabilme becerilerini geliştiren satrançta her hamleden oyuncunun kendisi sorumludur. Her hamle çocuklarımızın kendine güven ve sorumluluk duygusunun gelişimine katkıda bulunur. Mücadeleci bir ruh yapısına sahip olmanın önemini, başarıya ancak sistemli ve disiplinli çalışmayla varılabileceğini, yenmek kadar yenilmenin de hayatın bir parçası olduğunu gösterir.
Bu kadar olumlu etkisi olan satranç, bir eğitim aracı olarak okul öncesi sınıfı öğrencilerimizin de hayatlarının önemli bir parçası olacak. İlkokul 3. sınıfa kadar alacakları bu disiplinin öğrencilerimizin önce satranç tahtasında sonra eğitim hayatlarında daha sonraları da tüm yaşamları boyunca yapacakları doğru hamlelere kaynaklık etmesini diliyoruz.