Ege Üniversitesi Öğretim Görevlisi ve Cambridge University Press Öğretmen Eğitmeni Sinem Atamsoy Koşar tarafından 16 Eylül Çarşamba günü ilkokul ve ortaokul velilerimize “Dil Öğrenme Yolculuğunda Çocuğumuza Nasıl Eşlik Edebiliriz?” konulu çevrim içi seminer verildi.
Eğitimin her alanında olduğu gibi İngilizce öğreniminde de çocuğuna verdiği model olma ve motivasyon desteğiyle sürecin önemli bir parçası olan velilerimize, çocuklarına hangi yöntemleri kullanarak ve nasıl bir tutum geliştirerek yardımcı olabileceklerine ilişkin önemli ipuçları paylaşıldı.
Saat 20.00’da başlayan 21.45’e kadar süren velilerimizin de sorularıyla ve katkılarıyla yön verdiği seminerde, dil kazanımının bir süreç olduğuna vurgu yapıldı. “Ana dilimizi öğrenirken önce çok dinledik, içine doğduğumuz dile maruz kaldık. Sonra kelimeleri taklit ettik. Bir sonraki aşamada cümleler kurmaya başladık. Son olarak da içine doğduğumuz dili nasıl okuyacağımızı ve yazacağımızı öğrendik.” diyen Koşar, çocuklarımızın ikinci bir dili öğrenme yolculuğunda tıpkı ana dilimizi öğrenirken geçirdiğimiz evreleri geçirdiğini örneklerle açıkladı.
Pandemi döneminde çocukların ve anne babaların zorlu bir süreçten geçtiğini belirtildi. “Bu dönemde duygularımızı, zamanı, rollerimizi ve ilişkilerimizi yönetmeye çalıştık. En önemlisi kocaman bir değişişimi yönetmeye çalıştık. Halen bu çabamızı sürdürüyoruz. Değişim yönetiminde çocuğumuzu işin içine dahil etmemiz gerekiyor. Onun fikrini sormalı ve birlikte hareket etmeliyiz. İçinde bulunduğumuz süreci kabul edip bu durumu lehimize çevirmemiz gerekiyor. Biz anne babalar çocuğumuzun aynası gibiyiz. Ne düşünüp ne yapıyorsak çocuklarımıza model oluyoruz. O nedenle takındığımız tutum ve davranışlar büyük önem arz ediyor.” diyen Koşar, velilerimize “Neden İngilizce öğrenmeliyiz?” sorusunu yöneltti.
Eskiden sınavları geçmenin ve daha iyi iş olanaklarına sahip olmanın İngilizce öğrenmenin itici gücü olduğunu belirten Koşar, ” 20. yy eğitim beklentileriyle dil öğrenmenin mümkün değildir. Dil öğrenmek, ders değil, bir beceridir. Tıpkı basketbol oynamanın bir beceri olması gibi. Saha kenarında oturarak basketbol oynamayı öğrenemezsiniz ya da elinize alıp çalmayı denemediğiniz sürece gitar çalmayı öğrenemezsiniz. Çok okuyup çok dinlemek önemlidir ama bunların yanı sıra çok yazıp çok da konuşmalıyız. Çocuğumuzun görsel, işitsel ya da kinestetik öğrenme stillerinden hangilerine yakın olduğunu bilerek aktivite seçimleri yapmalıyız, günlük hedeflerin yanı sıra uzak erimli hedefler de koymalıyız. Çocuğunuzla çalışırken onun özgüvenini yükseltmeye çalışın. Övgü sözlerini kullanırken bonkör olun. Sonuca değil, sürece odaklanın ve süreç içinde gösterdiği sabrı ve emeği takdir edin. Öğrenen veli kimliğinizle çocuğunuza örnek olun. Çocuğunuzu arkadaşlarıyla ya da kardeşleriyle kıyaslamayın. Her hatasını düzeltmeyin. ‘Bugün ben ne öğrendim?” cümlesini tamamlamasına izin verin.” önerilerinde bulundu.
Seminerde Cambridge sisteminin uygulandığı okul olmanın faydalarına değinildi. Sinem Atamsoy Koşar, “Bu sistem öğrenmeyi eğlenceli hale getiriyor. Uluslararası bir sistem olup uygulandığı ülkenin kültüre uyum sağlıyor. Öğrencinin meraklı olmasını teşvik eden sistem, öğreniciyi yaşam boyu öğrenmeye uyumlu hale getiriyor. Dünya çapında kabul görmüş bu sistem sayesinde nereye giderseniz gidin kapılar önünüzde açılacak. Dil öğrenme becerisini verirken birçok kazanımı da sürece dahil ediyor.” dedi.
Seminer sonunda velilerimizin soruları yanıtlandı.