Velilerimizin öğretmenlerimizin sesini duyarak duygudaşlık yaşamaları ve yalnız olmadıklarını hissedebilmeleri için Rehberlik Birimimiz tarafından düzenlenen seminerlerden biri de 14 Eylül Pazartesi günü çevrim içi olarak gerçekleştirildi. İlkokul Rehber Öğretmenlerimiz Ece Özkızılcık, Müride Gelici ve Zeynep Altınkuşlar’ın birlikte hazırladıkları “Uzaktan Eğitim, Yakından İlgi” konulu seminer, Rehber Öğretmenimiz Zeynep Altınkuşlar’ın sesi ve anlatımıyla velilerimizle buluştu.
Sözlerine, pandemi sürecinde anne ve babaların üstlendiği rolün önemine ve değerine vurgu yaparak bu süreçte öğretmenlerimizin önemli destekçisi velilerimize teşekkürle başlayan Altınkuşlar, pandeminin hayatımızda nelere etki ettiğine değinerek yaşadığımız çevrim içi eğitim sürecini okul, öğrenci ve veli açısından değerlendirdi.
“Pandemi döneminde sevgiyi gösterme biçimimiz değişti. Sarılamıyoruz, kucaklaşamıyoruz ama, sevgi sözlerimiz çoğaldı. Günlük rutinlerimiz değişti. Beslenme alışkanlıklarımız değişti. Öğrenme sistemimiz değişti. Çevrim içi eğitim sürecine hemen hemen her çocuğumuz ortalamanın üzerinde uyum sağladılar. Yetişkinlerden daha hızlı bir uyum sağlamalarının temelinde çocuklarımızın zihinlerinde oluşturdukları şemalar yatıyor. Hızlı gözlem yapıp hızlı birleştiriyorlar. Bu dönemde çevrim içi eğitimler çocuklarımızın dersliklerinde gerçekleştiriliyor. Bunun en temel nedeni de çocuklarımızın kendilerini ait hissettikleri ortamda, öğretmenleriyle iletişim kurabilmeleri. Çocuklarımızın evlerinden ekranlardan da olsa dersliğini, ait olduğu okul ortamını ve öğretmenlerini görmesi sürece uyum sağlama ve kendilerini ait hissetmelerini kolaylaştırıyor. ” dedi.
Seminerde, insanların iletişim ihtiyaçlarının temelinde nelerin yattığına da değinildi. Bu süreçte çocuklarımızın en önemli ihtiyaçlarından biri olan sosyalleşmeye ihtiyacı üzerinde duruldu. Yüz yüze olamasa da dijital ortamda sosyalleşmelerine olanak tanımanın yararlı olacağı belirtildi.
Velilerimizin sıkça sorduğu “Çevrim içi eğitim çocuklarımızın gelişim özelliklerini etkileyecek mi?”, “Bu süreç çocuğumda iz bırakacak mı, gerilemesine neden olacak mı?”, “Ebeveyn olarak bu süreci olumlu bir şekilde yönetmesine nasıl katkıda bulunabilirim?” sorularına da yanıt verilen seminerde, yüz yüze ve çevrim içi eğitimin de ortak amaçlar içerdiğine vurgu yapıldı.
Altınkuşlar, “Her iki eğitim sürecinde de değişmeyen tek şey, öğrenmeye istekli, düşüncelerini bilgilerini rahat ifade edebilen, çevresiyle olumlu ilişkiler kurabilen, kendine güvenen, mutlu, başarılı çocuklar yetiştirmektir. Çocuğunuzun bu süreçte yerine getirdiği her sorumluluk sonrasında olumlu geri bildirim vermekten çekinmeyin. Çevrimi içi derslere okul kıyafeti ile katılmasını sağlamak, rutin oluşturmak ve plan yapmak, günü nasıl böleceklerine ve günü planlamalarına yardımcı olmak, planlamalar içine zihinsel, fiziksel aktiviteler koymak, sosyalleşecekleri zaman dilimleri oluşturmak, en az uyaranın olduğu ders ortamı yaratmak, atıştırmalıklar için ders aralarını gözetmek, zaman dengesini, göz sağlığını korumak için ders dışı ekran sürelerini birlikte planlayarak en aza indirmek ve onlara sürprizler yapmak süreci daha iyi yönetmenize yardımcı olabilir.” dedi.
Pandemi döneminde kendimiz, ailemiz ve sevdiklerimiz için kaygı, panik ve korku yaşamanın doğal olduğuna değinildi. Dünyadaki tüm insanların yaşadığı bir süreç olduğunu unutmadan yapabileceklerimize odaklanmanın ve daha fazla neler yapabileceğimizi düşünmenin çok daha yararlı olacağı vurgulandı.
“Bu süreçte yapabildiklerimize odaklanmak ve sadece çocuğumuza ve çevremize değil kendimize de olumlu yaklaşmak gerekiyor. Bizim yaşadığımız kaygının normal olduğunu ve bizim yaşadığımız kaygı düzeyinin çocuğumuza da yansıyacağını unutmamak gerekiyor. Kontrol edebildiklerimize ve yapabildiklerimize odaklanmak için düşünce ve duygularımızı, aldığımız önlemleri yazmak iyi sonuç verebilir. Psikolojik sağlamlığımızı arttırmak için çaba göstermeliyiz. Uyum sağlama konusunda çocuklarımızın uyum becerisine yetişmemiz lazım. Sorunlar karşısında daima ayağa kalkıyoruz. Psikolojik sağlamlık öğrenilebilen ve geliştirilebilen özelliktir. Problem çözme yeteneğimizi arttıralım, kendimizle barışık olalım, gerçekçi yaşam amaçlarımız olsun, kendimizin olumlu ve olumsuz özelliklerinin farkında olalım. Mizah bu tür durumlarda imdadımıza koşar. Yardım istemekten çekinmeyelim. Evin içinde de olsa spor yapalım ve çocuklarımızın da spor yapmasını teşvik edelim.” dedi.
Rehberlik Araştırma Merkezinin salgın sürecinde “Psikososyal Destek Çalışmaları” kapsamında bilgilendirmelerin de yapıldığı seminerin sonunda kendimizi iyi hissetmek için yetişkinlerin de yapacağı ve çocuklarına da yaptırabileceği “güvenli yer etkinliği” paylaşıldı. Katılımcıların sorularına yanıt verildi.